Kütüphane gezi yazımızın devamı...

Bugün gezimiz hem içimizden dışarıya akan, hem dışımızdakilerden içeriye akan güzellikleriyle doluydu… Her ne kadar dış motivasyonla hareket etmesek de, tanımadığımız kişilerin okulumuzun paydaşları çocuklar ve eğitimcileri görüp, bizlere duydukları hayranlığı dile getirmeleri ruhumuzu okşadı…

Biz eğitmenlerin kaleminden birkaç yaşantıyı buradan da paylaşalım istedik:

“9-13 Kasım Dünya Çocuk Kitapları haftası için çocuklarla bir yolculuğa çıktık. 
Adı Kütüphane Gezisi olan bu yolculuk, bir masal kitabının sayfalarını çeviriyormuş gibi bir yaşantı sundu bizlere... 
Bir sınıf kütüphanede kitap incelerken, sırasını bekleyen diğer sınıf parkın içinde kendi hikayesini yazıyordu.
Meşe palamuduyla başlayan yolculukta köprüler geçildi, doğaya ait olan ve doğaya ait olmayanlar ayrıştırıldı, mevsimin son döküntüleri incelendi/paylaşıldı ve çember, çocukluğumuzdan beri bize eşlik eden “Tohumlar Fidana” şarkısıyla kapatıldı. 

Çember için okuduğumuz kitap “Meşe Palamudu Toprağa Düşünce...” idi. (Bilenler bilir: Kitap, bir meşe palamudundan başlayıp koca bir döngüyü anlatır.) 

Kitabın izini takip ederken, onu bizimle tanıştıran sayfaların da aslında doğaya ait olanlardan, belki de kitaptaki meşe palamudunun düşmesiyle başlayan döngüdeki bir ağaçtan geldiğini düşündük durduk gezi boyunca...
Masal masal içinde, kitaplar çocukların içinde, çocuklar doğanın içinde...
Bir kez daha anladık ki, 
doğaya/doğala ait olanlar, yine yuva yaşantıları ve çocukların ışıltılarıydı.”

Melike Zülal Yeniçeri
Okul Öncesi Öğretmeni
Yuva müdürü

-----

“Kütüphane gezisi bir başka gezegene seyahat gibiydi hepimiz için. Yeri, yolu, ışığı, sesi her şeyi farklı olacaktı. Bilinmeyenin heyecanı içinde çıktık yola. 

Büyük bir topluluk olma, birbirimizden güven alma/verme deneyimlerimizin bütünü oldu gün.  

Her şeyin ve herkesin birbirini tamamladığı tek bir organ gibiydik. 

Gezi boyunca sesimiz ormanın, sesimiz kütüphanenin sesinden farksızdı üstelik.”

Gülden Kibar
Eğitimci